top of page
Ara

İYONYA VE KARİA KISA TUR

  • Yazarın fotoğrafı: Bülent Güven
    Bülent Güven
  • 27 Ağu 2018
  • 3 dakikada okunur

Günlükleri, raporları okudukça ben de bundan sonra yapacağım gezilerde raporlamaya yönelik biraz fotoğraf çekmeye karar verdim. İlk uygulamayı da geçen hafta sonu güzel havalardan faydalanarak yaptım. Planım cuma günü İzmir’den yola çıkıp sahil boyunca Bodrum’a kadar İyonlara ait antik kentlerden Teos, Efes, Priene, Milet’i gezip kısa bilgiler vermekti. Bodrum’da kalıp ertesi gün Muğla üzerinden Denizli’ye doğru uygun bir rota belirleyip yine yol üstündeki antik kentlerde mola verecektim. 2. gece Denizli’de kalıp 3. gün İzmir’e dönerek gezimi ve poligonumu tamamlayacaktım.


Yeğenimi aradım. İstersen bana yol arkadaşı olabilirsin dedim. Onun derslerinin bitmesini bekledim. 12 de Konak’tan yola çıktık. Aslında tam bir İyonya turu yapılacaksa Foça’dan başlayıp İzmir Symirna ve Urla Klazomenai’ye de uğramak lazım. Oralara yakın zamanda gittiğim için ve yola geç çıktığım için ben es geçtim.


Antik dönemin en büyük tapınaklarından biri Dionysos tapınağı Teos’tadır. Coşkunun, şarabın, taşkınlığın, yaşama sevincinin tanrısı. Tarihte ilk kez sanatçılar birliği de bu kentte kurulmuştur. O dönemde sanatçılar suça yatkın insanlarmış. Her zaman olduğu gibi pek kurallara, yasalara uymaz burunlarının dikine giderler cezalandırılmamak için de Teos’a kaçarlarmış. Şehir değiştirdiğinde öbür eyalette işlediğin suçun yaptırımı yokmuş. Teos sanatçılara verdiği özgürlükler ve çılgın Dionysos ayinleri nedeniyle diğer eyaletler tarafından sevilmezmiş. Benim favorim. Maalesef günümüze yıkık kalıntılar dışında pek bir şey kalmamış.


Teos

En son 90lı yıllarda gitmiştim Teos’a. Ondan sonra Sığacık'a marina yapılmış ve o bölge gelişmiş. Marina baya büyük ve doluydu. Biz de orada hem biraz soluklanalım hem de bir şeyler atıştıralım dedik. Fiyatlar da marina olunca kumru Çeşme fiyatını(ayranla 10 TL) bulmuş ama o lezzette değil. Ekmek bayat ve malzeme iyi pişmemiş.


Artık yola çıkıyoruz. Kıyı boyunca devam ettik. Günler de amma kısaymış. Hava kararmadan Bodrum’a varmak istiyorum. Kıyıdan sapmayacak, gerekirse patikalardan Güllük körfezine varacaktım ama oyalanmadan Söke’den basarsam anca aksama varabileceğimi fark ettim. Dolayısıyla aradaki antik kentlere ayrı bir gezide değerlendirmeye karar verdim.


Euromos

Milas’a yaklaşırken son molamızı bir Karia kenti olan Euromos’ta veriyoruz. Bir sigara daha içeyim artık. Zaten telefonumun şarjı da bitiyor. Başka fotoğraf çekemeyip oyalanmadan yola çıkıyoruz.


Güllük


Akşam olmadan Güllük’e ulaştık. Geceyi burada geçireceğiz. Madem burada kalacağız. Sahilde eski depoda bir balık rakı yorgunluğumuzu alır dedik.


Sabah erken kalkıp Muğla üzerinden Denizli’ye doğru yola çıktık. İlk durak yine bir Karia kenti olan Stratonikeia. Gerçekten mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Efsaneye göre Suriyeli kralın oğlu ve üvey annesi Stratonike aşkını öğrenen kral onlara kıyamayıp kendinden uzak bir şehir kurup orda yaşamalarına izin vermiş.


Şehir Milas-Yatağan karayolunun hemen kenarında.



Tiyatronun üzerindeki tapınak.



Tiyatro 15000 kişilik.



Sehrin üzerine Osmanlı köyü kurulmuş. Osmanlı dönemi taş döşeli sokaklarda antik yapılarla köy evlerini karşı karşıya görmek mümkün. Bu özelliğiyle eşsiz bir yer. Antik şehrin en fazla %10 gün yüzüne çıkarılabilmiş oldukça büyük bir kent.





Geçmişi 1600lü yıllara uzanan Eskihisar Köyü camisi.

Artık yola çıkma vakti. Tavas’a geldiğimizde yine yoldan sapıp Karacasu yakınlarındaki Afrodisias’a gidiyoruz. Burası benim 30 yaşıma kadar haberimin olmadığı gerçekten günümüze kadar iyi dayanmış, müzesindeki heykelleri daha dün yapılmış gibi sapasağlam duran bir şehir.


Afrodisias

Tapınağın önündeki tören alanı giriş kapısı.




30.000 kişilik stadyum. Stadyumda deplasman takımlarının da kontenjanı varmış(komşu Karia şehirleri). Bunun yanında çeşitli meslek gruplarına da özel tribünler ayrılırmış. Dericiler, kuyumcular gibi…



Devasa havuzlu çarşı(agora)



Artık ayrılıp yine akşama Denizli'ye varıyoruz. Benim yol planım gene her zamanki gibi eksik kalıyor. Pamukkale pazar sabahına kaldı. Zaman mı çok hızlı geçiyor, saatler mi kısaldı, aklım ermedi.



Pazar Pamukkale’ye şöyle bir uğrayıp fazla oyalanmadan yola çıkıyoruz. Zaten Hierapolis’i yakın zamanda gezmiştim. İzmir’de akşama yağmur var ondan önce varmalıyım. Sonra yeğeni hasta edip de amcamdan fırça yemeyeyim. Ama gene ben zamana ayak uyduramıyorum. Yol boyu radarı umursamayıp 120'nin altına pek düşmesem de gene yağmurla beraber akşam karanlığında İzmir’e ulaşıyoruz. 23.02.2014

Comments


  • White Facebook Icon

© 2023 by Going Places. Proudly created with Wix.com

bottom of page